Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetler için sağlanan reeskont kredilerinde önemli bir güncellemeye gitti. 1 Kasım 2025 tarihinden itibaren geçerli olacak düzenlemeyle birlikte günlük kullanım limiti 4 milyar liradan 4.5 milyar liraya çıkarıldı. Yapılan bu artışın, ihracat yapan firmaların finansmana erişimini kolaylaştırması ve döviz kazandırıcı faaliyetleri desteklemesi hedefleniyor.
Reeskont kredisi limitleri, ekonomik koşullar, reel sektörün talepleri ve piyasadaki kredi kullanımlarına göre düzenli olarak güncelleniyor. Kasım ayı itibarıyla yürürlüğe girecek bu yeni limit, özellikle küçük ve orta ölçekli ihracatçıların nakit yönetimini rahatlatacak adımlardan biri olarak değerlendiriliyor.
Günlük Limit 4.5 Milyar Liraya Yükseldi
TCMB tarafından yapılan bilgilendirmeye göre, bankalar aracılığıyla ihracatçılara kullandırılan reeskont kredilerinin günlük kullanım limitleri artırıldı. 1 Kasım 2025'ten itibaren yürürlüğe girecek olan bu yeni düzenlemeyle günlük kredi limiti 4 milyar liradan 4.5 milyar liraya yükseltildi. Bu artış, firmaların döviz kazandırıcı faaliyetlerde ihtiyaç duydukları finansmana daha kolay ulaşmalarını sağlayacak.
Merkez Bankası’nın uyguladığı reeskont kredisi politikası, dış ticaretin desteklenmesi ve uluslararası rekabet gücünün artırılması amacıyla belirli dönemlerde yeniden şekillendiriliyor. Yeni limitlerin, özellikle ihracat odaklı işletmelerin finansal planlamalarına katkı sağlaması bekleniyor.
İhracatçı Firmalar İçin Stratejik Adım
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, yapılan düzenlemeyi değerlendirdi. Avdagiç, TCMB’nin son dönemde attığı adımların ihracatçıları desteklediğini belirterek, reeskont limit artışını zamanında atılmış stratejik bir adım olarak değerlendirdi. Özellikle KOBİ düzeyindeki ihracatçılar için finansman kapasitesinin artırılmasının, hem iç piyasa hem de dış ticaret açısından olumlu etkiler yaratacağına dikkat çekti.
Avdagiç ayrıca, finansman olanaklarının genişletilmesinin yanı sıra enflasyon ve döviz kuru dengesinin sürdürülebilir şekilde korunmasının da önemine işaret etti.
